GERÇEK KAHRAMAN KİMDİR?
- Taha Yeşiltepe
- 9 May 2020
- 3 dakikada okunur
Edebiyat tarihi boyunca birçok kitapta ve yazılı eserde kahramanlar olduğunu görürüz. Bununla da kalmaz. Dünyanın en eski edebi eserlerinin de çok öncesinde kahramanlara yer verilmiştir. Bunun bilinen ilk örnekleri mitolojik kahramanlardır. Thor İskandinav mitolojisinin, Kral Arthur Britanya mitolojisinin kahramanlarıdır. Herkül Yunan mitolojisinde dünyayı sırtlarken, Yeşim İmparator, Çin mitolojisinde cennet ve cehenneme hakimdir. Binlerce yıl önce başlayan bu 'kahraman' kalıbı günümüze kadar korunarak gelmiştir. Değişen tek şey bu kavramın dinamikleridir. Eski çağlardaki bir Viking için Thor, kendisine yeterli kurban verilmediğinden dolayı sinirlendiğinden yeryüzüne yıldırımlarını yollayan, Ragnarok'ta (kıyamet) Kurt Fenrir ile dövüşüp halkını kurtarmaya çalışan bir Tanrı iken günümüzde ünlü film serilerinin sevilen bir kahramanıdır. Ortak nokta ise Thor'dan bahsedilince oluşan 'kahraman' imgesidir.
Peki ya gerçek kahraman nedir? Kime denir?
İnsanlık, kendi tarihi boyunca kahramanlara hayranlık duymanın yanında kahraman olma arzusuna da asla kapıyı kapatmamıştır. Her çocuk, çocukluğunun bir kısmında bildiği kahramanlardan bir rol model seçip onun gibi olmak istemiştir. Kimisinin kahramanı ise yaşayan gerçek insanlardandır. Babası, annesi, dayısı veya teyzesi... Ortak payda her insanın hayatının bir döneminde bunu istemesidir. Peki bunu istememizin sebebi kahramanların sahip oldukları o olağanüstü güçler midir yoksa birilerine faydalı olabilme hazzını yaşama isteği mi? İşte burada insanlık birkaç parçaya ayrılıyor.
Nereye giderseniz gidin Örümcek Adam'ı seven bir çocukla karşılaşırsınız. Çocuğa 'Neden örümcek adam olmak istiyorsun?' diye bir soru yöneltirseniz alacağınız cevap çok büyük ihtimalle kahramanın süper güçleri, ağ fırlatması, binadan binaya sallanması şeklinde olacaktır. Çünkü bu çocuğa çekici gelmektedir. Henüz ders, kariyer, para derdi olmadığı için onun ulaşmak istediği hedef fiziksel olarak yapamadıklarıdır. Çünkü büyüklerine göre acizdir. Daha yavaş koşmaktadır. Daha güçsüzdür. Kendini ifade etme konusunda belli bir sınıra sahiptir. Hayatının tüm kontrolü ebeveynlerinin kararlarından ibarettir. Bu yüzden ağ fırlatarak uçma fikri ona özgürleştirici ve tabiri caizse 'cool' gelmektedir.
Bu soruyu biraz modifiye edip bir yetişkine sorduğunuzda ise farklı bir cevap alırsınız. 'Örümcek Adam mı olmak istersin, tüm hayatını idame edecek kadar paramı? Ya da maaş garantili bir iş mi?' İşte bu soruyu yönelttiğiniz bir yetişkinden alacağınız cevap yüksek ihtimalle para ve iş odaklı olacaktır. Çünkü yetişkin bir insanın kendini yetersiz gördüğü ve özgür olmadığını düşündüğü yegane şey maddi konulardır. Çocuk fiziksel olarak yetersiz olduğu için süper kahraman olmak ister. Yetişkin ise mali açıdan yetersiz olduğu için hayal kurmaz ve realist bir şekilde para ister. Üstelik bir adım daha ileri gider ve süper kahraman öykülerinin, kurgusal kahramanların 'çocukça' olduğunu düşünür. Bu etiket sizce ne kadar doğrudur?
İnsanlık tarihini etkilemiş insanların fikirleri ve eserleri incelendiğinde neredeyse hepsinin bu tür kurgusal kahramanlara inandığı görülür. Milyonlarca kişiye konser veren dünyaca ünlü bir şarkıcı en büyük kahramanının Harry Potter olduğunu söylerken, nobel ödüllü bir fizikçi Superman den ilham aldığını belirtir. Peki bu süper kahramanlara inanmayan insanların çoğunun kendi hayatlarında başarısız olması ile ilişkilendirilebilir mi? Gerçekten kendimize rol model alacağımız bir kahramana ihtiyacımız var mıdır?
Kahraman, bize doğruyu seçmenin ve uygulamanın her zaman bir yolu olduğunu gösterir. Bu doğru ise her zaman 'insan hayatı'dır. İnsanların ölümüne sebebiyet verecek bir şey kesinlikle yanlıştır. Umutsuz bir insana umut vermek, onu iyileştirmek ise doğru şeydir. Bu insanın halihazırda akıl edebileceği bir şey olsa da her şeyde olduğu gibi bu seçimi doğru yapmak adına da bir motivasyona ihtiyaç duyarız. Kahramanlardan aldığımız bu motivasyon ile doğru seçimler yapar, insanlara veya canlılara yardım eder, sonundaki o kahramanlık hazzını ise işin tek çıkarı olarak cebimize koyarız. Küçük bir çocuğun gelecekte evrileceği kişiye dönüşmesini sağlayan, ona hedefler koyan süper kahramanlardır. Yetişkinliğinde yapacağı şeyleri yönlendiren ise realitedir. Hayatın zorluklarıdır. Çok çok az insan bütün bu kaygı ve zorluklardan sıyrılıp aynı motivasyonu sürdürebilmiştir. İşte o insanlar Einstein, Tesla, Madam Currie, Neil deGrasse Tyson ya da Elon Musk gibi isimlerdir.
Kahramanlar, ikiye ayrılır. Birincisi bizleri motive eden kurgusal kahramanlardır. İkincisi ise gerçek hayatın kahramanları... İki çocuğunu üç farklı işte çalışarak büyüten bir anne, yüzlerce hastayı tedavi ettikten sonra verdiği 5 dakika molayı yine bir hasta için harcayan bir doktor, bilgiye aç bir beyni gelecekte insanlığa faydalı olacak şekilde şekillendiren bir öğretmen ya da yağmura yakalanmış birkaç öğrenciyi ücretsiz bir şekilde gidecekleri yere götüren bir taksici...
İşte gerçek kahramanlar bunlardır.
Gerçek kahramanlardan biri olmak her zaman bizlerin elindedir. Yeter ki yüreğimiz temiz, amacımız insanlığa faydalı olmak olsun...

Yorumlar