top of page
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz
Ana Sayfa: Ben Kimim?
Ana Sayfa: Blog2

Nedir Bu Bilim Kurgu?

  • Yazarın fotoğrafı: Taha Yeşiltepe
    Taha Yeşiltepe
  • 24 Nis
  • 6 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 25 Nis

Bilim kurgu türünün kısaca tanımını yapmamız gerekirse 'Gelecekteki olası olaylar hakkında tamamen gerçek dünya, geçmiş ve gelecek ile ilgili yeterli bilgiye; doğa ve bilimsel yöntemin tam olarak anlaşılmasına dayalı gerçekçi kurgulardır' tanımı kabul gören genel tanımdır. Bu kurgular yazılı ve görsel olarak karşımıza çıkmakla birlikte işitsel bilim kurgu örnekleri de günümüzde oldukça talep gören bir türdür. Peki bu tanımı daha da açacak olursak Bilim Kurgu tam olarak nedir? Bilim Kurgu'nun diğer hayal gücü bazlı türlerden farkı nedir? gibi soruları gelin beraber işleyelim.


Edebiyat çevresinde ilk yazılı bilim kurgu eseri Mary Shelley'nin 1818 yılında yayınladığı Frankestein romanı olarak kabul edilir. Yazar, genç bir bilim insanı olan Viktor Frankestein'ın alışılmışın dışında yaptığı deneyler sonrası yarattığı canavarın hikayesini konu alır. Çoğumuzun aklına Frankestein denilince gelen o büyük, uzuvları orantısız, kafatası dikdörtgen canlı aslında romanın ana kahramanı olan Viktor'un yarattığı bir etik dışı deneydir. Deneyden doğan bu mahluk 'Frankestein'ın Canavarı' olarak bilinir. Hala, özellikle batı dünyasında kutlanan 'Halloween' yani 'Cadılar Bayramı' kutlamalarında mutlaka en çok kılığına girilen fantastik karakter Frankestein'ın Canavarı'dır. Özellikle Hollywood 1931 yılında yaptığı filmle bu meşhur kurgunun ilk sinema uyarlamasını yapmış ve karakterin ününe ün katmıştır.





Sinema, televizyon ve edebiyat çevrelerinde ilkler yakın tarihlerde görülse de ilk bilim kurgu eserleri 40000 yıl önce Paleolitik Dönem'de mağara duvarlarına çizilen resimler olarak kabul edilmektedir. Bu resimlerde o dönemin ilkel insanları yaşadıkları ya da yaşama ihtimallerinin olduğu korkutucu doğal canlıları mağara duvarlarına resmetmişlerdir. Bazen 5 metrelik bir kaplan 10 metre gibi çizilmiş bazen de çeşitli söylentiler ile kulaktan kulağa efsaneleşmiş canlılar, avcı-toplayıcı insan toplulukları tarafından bozguna uğratılmıştır.





Sonrasında insanlık her dönemde bu gibi eserler vermiştir. Bir diğer önemli kalıntı ise Antik Mısır uygarlıklarının çizimlerindedir. Yaptıkları minyatür çizimler ve hiyerogliflerde hibrit canlılar, efsanevi karakter ve doğa olaylarını bizim ihtimal verdiğimiz dünyanın çokça dışında resmetmiş ya da yazmışlardır. Gökten gelip medeniyet öğreten karakterler, kıtlık ve baskınlar, Firavunları güç mücadeleleri gibi tüm halkı ve uygarlığı etkileyecek büyük olaylar içerisine kurgu serpiştirilerek günümüze kadar gelmiştir. Öyle ki halen günümüzde bile bu eserler üzerindeki çalışmalar devam etmekte ve komplo teoristlerinden tutun devlet adamlarına kadar herkes bu gizemli uygarlığın bize aslında ne anlatmak istediğini çözmeye çalışmaktadır. Bu çizimlerde akıllı telefon olduğunu düşünenlerden tutun da UFO tasvirleri olduğunu söyleyenlere kadar çok geniş bir kitle hala ilgiyle bilimsel analiz ve arkeolojik çalışmaları takip etmektedir. Peki biz neden bu tarih öncesi zamandan kalma eserleri ve günümüzdeki Interstellar, Star Wars ya da Cesur Yeni Dünya gibi eserleri bilim kurgu eseri olarak kabul ediyoruz? Cevap ilk paragrafta yaptığım tanımda gizli...





Bilim Kurgu türü tanımı değişkenlik gösterse de temelde bu dünya üzerinde geçmiş veya gelecekte geçen; bize verdiği bilimsel donelerle 'yaşanılabilirliği' ya da 'olabilirliği' yüksek gösterilen; bazen korku, bazen heyecan, bazen adrenalin ama çoğu zaman da 'Merak' uyandıran kurgulardır. Zaman başlıkta belli değildir çoğu zaman ve hikayenin içerisinde ya bize verilen bilgilerle ya da kendi hayal gücümüzle kurgunun geçtiği zamanı oturturuz kafamızda. Bu gelecek te olabilir alternatif bir şimdiki zaman da... Fantastik yani alışılagelmişin dışında, doğaüstü olaylar karşımıza çıkar ama bilimsel bir tabanda... İşte bilim kurgunun o kendine has dokusunu sağlayan tat da buradan gelmektedir. 'Bilimsel Taban'...


Bir okura Fantastik tür ile Bilim Kurgu türünün farkı sorulduğunda çoğu zaman farkı belirlemesi zor görülmektedir. Hatta bu iki farklı türü aynı nitelendiren ya da birbirlerinin alt türü olarak nitelendiren insanlar dahi bulabiliriz. Ancak aradaki bir fark büyükçe bir ayrıma neden olmaktadır. Bu ayrım ise hem bu iki türün yazarlarının hem de okurlarının arasında büyükçe bir düşünme süreci farklılığı açığa çıkarmaktadır. Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisinin Dune ve Star Wars ile farkı nedir? Gelin bunu bir örnekle anlatalım.



Şimdi size aynı olayı iki farklı metinde verip hangisinin Fantazya-Fantastik Kurgu hangisinin Bilim Kurgu olduğunu bulmanızı istiyorum.


METİN A: Zenog dağlarının ardından gelen o yüce kanat seslerinin ardından tüm gökyüzünü kaplayan o devasa kanatlar görüldü. Sıcak rüzgar mor ağaçların gövdelerini ve turuncu yapraklarını adeta korkudan dilini yutmuş bir insan gibi titretiyordu. Ve o görüldü kederli gökyüzünde. Ejderha İled... Devasa kanatlarını çırptı tüm korkunçluğuyla ve indi kırmızı çimenlerin üzerine. Şöyle bir baktı etrafına ve cehennem nefesiyle kükredi. Bu onun 'Ben geldim' deme şekliydi.


METİN B: Zenog dağlarının ardından gelen o yüce kanat seslerinin ardından tüm gökyüzünü kaplayan o devasa kanatlar görüldü. Dünya'nın ikinci miladı olan ve tüm insanlığın, tüm canlıların genetiklerini, görünüşlerini değiştiren o büyük nükleer kaza sonrası çehresi değişen eski adıyla Himalaya denilen bu dağların tepelerindeki kirli karlar uçuşuyordu delice. Sıcak rüzgar bir zamanlar kahverengi gövdelere ve yeşil tonu yapraklara sahip mor-turuncu ağaların adeta korkudan dilini yutmuş bir insan gibi titretiyordu. Ve o görüldü gökyüzünde. Ejderha İled... İnsanlığın radyasyon kaynaklı çıkan hastalıkları tedavi etmek ve insan genomunu daha mukavemetli bir hale getirmek için yıllardır hayvanlar üzerinde yaptığı gen mutasyonu deneylerinin üzücü ve acımasız ürünü... Devasa kanatlarını çırptı tüm korkunçluğuyla ve indi kırmızı çimenlerin üzerine. Şöyle bir baktı etrafına ve cehennem nefesiyle kükredi. Bu onun 'Ben geldim' deme şekliydi.


Evet! Cevapları alalım. Bu metinlerden hangisi Bilim Kurgu ve hangisi Fantastik Kurgu? Dikkat ettiyseniz iki metinde de anlatılan olay örgüsü aynı. Bir ejderhamız var. Dağların tepesinden süzülüp yeryüzüne konuyor ve kükrüyor. Çevresinde meydana getirdiği doğal etki aynı ve bizde yarattığı zihinsel video aynı. Ama çok ciddi bir farklılık görmekteyiz. Evet, sizin de fark ettiğiniz gibi bir metinde biz tüm bu doğaüstü olayı sadece okuyup aklımızda canlandırırken diğerinde bu canlandırmayı bir tabana oturttuk. Oturttuğumuz taban ise tüm insanlığı tarih boyunca bir bilginin genel geçer olmasını sağlamada kullandığı araç yani Bilim... İşte biz insanların 'Bilim adamları açıkladı: Soğuk duş sıcak duştan daha yararlı' ya da kendi alanımdan örnek vermem gerekirse 'Uzmanlar ATFL Grade I yaralanmalarından sonra 3 hafta immobilizasyon ve stabilizasyonun değil; hemen başlanacak kontrollü egzersizin daha faydalı olduğunu öne sürdüler' gibi şeyler duyduğumuzda 'Aa demek öyleymiş' diye verdiğimiz tepki aslında Bilim Kurgu'nun temelini oluşturmaktadır. Yani biz insanlığın verilerle ispatladığımız ya da ispatına yaklaştığımız şeyleri 'Bilimsel' kabul etmemizde etkili düşünme mekanizması METİN B'de aklımıza gelen 'Ejderha diye bir şey yoktur var olamaz' düşüncesini kendi kendine sindirebilmektedir.


İki farklı yazar ya da aynı yazar, aynı metni bu şekilde iki farklı türde yazdığında bizde uyandırdığı duygu ve düşünce birbirinden farklıdır. Birinde hayal gücümüzü kullanıp kendimizi tamamen o dünyaya bırakarak ve inanarak çıktığımız kurgusal yolcuk diğerinde zihnimizdeki kuşkucu sesi bastırarak bizi kurguya dahil etmektedir. Bu majör fark birbirine çok benzeyen ya da benzediği düşünülen Bilim Kurgu ve Fantastik Kurgu arasındaki farkı açığa çıkarmaktadır. Çok basit bir olayla temel sağladığım fantastik bir kurgu, kendiliğinden bilim kurguya dönüşmüştür. Belli bir inandırma gayesi olmayan ve sadece olayı aktaran METİN A Fantastik Kurgu iken bizleri belirli bir tabanda inandırmaya çalışan METİN B Bilim Kurgu'dur. Yani bilim kurgunun tanımında temel olarak kullandığımız 'Tamamen gerçek dünya, geçmiş ve gelecek ile ilgili yeterli bilgiye; doğa ve bilimsel yöntemin tam olarak anlaşılmasına dayalı' cümlesi bilim kurgunun farkını ve neden okuması bu kadar zevkli ve yazması bu denli zor bir tür olduğunu bizlere anlatmaktadır.


Günümüzde belki de tam sayı veremeyeceğimiz kadar edebi tür bulunmaktadır. Özellikle son zamanlarda üretilen 'Hibrit' türler hem yazılı hem görsel olarak önümüze çıkmaktadır. Yapılan istatistiklerde tüm dünyada en çok okunan türler ülkelere göre farklılık göstermesiyle birlikte genel olarak Bilim Kurgu, Fantazya, Tarihi ve Kişisel Gelişim türleridir. Ülkemizde ise büyükçe bir 'Maalesef' ile Romantik Fantazya, Tarihi eserler ve Kişisel Gelişim kitaplarının önünde birinci sırayı almaktadır. Maalesef kelimesini kullanmamın nedeni ise kişisel fikirlerimden kaynaklı. Çok değerli eserleri bulunan bu türün maalesef günümüzdeki yerli türlerinde genç okurlarımızın zihin yapısını sadece tek yöne yönelten, hayal gücünü tekdüze kullanmasına sebebiyet veren ve kültürel anlamda okura çok az katkısı olan bir şekilde yazılması maaleseflerin açıklaması kendimce.


Gelelim sinema ve dizi sektörüne... Bu sektörlerde en çok gişe hasılatı yapan türlerin başında bilim kurgu türü gelmekte. İzlediğimiz yüksek teknolojili ajan filmleri, süper kahraman filmleri ya da alternatif evren filmleri bilim kurgu türüne ait. Yazımın başında örnek verdiğim Interstellar ise muazzam bir örnek buna. Olay örgüsü, mekan ve sahne dizaynları belki de bir bilim kurgu romanı okurken zihnimizde canlanan imgelere en yakın şekilde tasvir edilmekte. Diğer yandan beyaz perdeye de aktarılan ve efsane yazar J.R.R. Tolkien'in kaleme aldığı Hobbit filmleri de bizleri alıp uzak diyarlara ve huzurlu ortamlara götürmekte.




Toparlayacak olursak kitapların, tabloların, şarkıların bizlere kattığı en büyük şey hayal dünyamızı kullanmamızı teşvik etmesi ve bulunduğumuz dünyadan daha iyi ya da daha farklı bir yere gitmemizi sağlamasıdır. Klasik deyişte 'Müzik ruhun gıdasıdır' denir ve aslında buradaki ruh bir nevi hayal gücümüzü de karşılar. Beslenen şey, bizim hayal gücümüzün güçlenmeye hep açık olan fibrilleridir. Bizler onu güçlendirdikçe o bizleri sıkıntılı olduğumuz anlarda güzel yerlere taşıyabilir. Bu söz konusu olduğunda ise kurgu türleri bizlerin en büyük yardımcılarıdır. Çocuklarımıza okutmamız gereken türlerdir. Albert Einstein'ın da dediği gibi: 'Geleceği görmek istiyorsanız Bilim Kurgu okuyunuz...'


Bilim Kurgu ile eşsiz dünyalara yolculuk yapmanız dileğiyle... :)




 
 
 

Comments


Ana Sayfa: Instagram

İletişim

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Ana Sayfa: İletişim

©2020, Yazar Taha Yeşiltepe tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page