'Keşke Burada Olsaydın'

Müzik tarihine baktığımızda bazı grup ve bireysel sanatçılar vardır ki tüm tarihe damga vurmuştur. İngiliz Pink Floyd grubu da özellikle rock tarihine büyük damga vurmuş, tüm yaşlardan muazzam bir hayran kitlesine sahip bir efsane. 70 ve 80'lerde tüm dünyayı etkisi altına alan rock müziğin duayen gruplarından olan Pink Floyd yayınladığı albümlerin her birinde dünya müzik literatürüne mihenk taşı şarkılar eklemiştir. Hatta hepimiz Pink Floyd'un 1 Mart 1973 yılında çıkardığı 'Dark Side Of The Moon' albümünün kapağını illa ki bir yerlerde görmüşüzdür.

Müzik hayatına 60'larda başlayan grubun üyeleri Syde Barret, Nick Mason, Roger Waters ve Richard Wright iken 1967 yılında gruba şu an da hepimizin Pink Floyd denilince aklına gelen ünlü gitarist ve vokal David Gilmour katılmıştır. Mütevazılığı, yardımseverliği, sanata bakış açısı ve kadife sesiyle David Gilmour grubun dünya çapında tanındığı yıllarda grubun global yüzü olmuştur.

Gelgelelim benim bugün grupla alakalı bahsetmek istediğim şeye. Bazı müzik eleştirmenlerinin 'Müziğin Altın Çağı' diye nitelendirdiği yıllarda grubun çıkardığı şarkılar yeri geldiğinde toplumsal sorunlara (uyuşturucu bağımlılığı gibi) yeri gelince de kişisel acılar ve yolculuklara ışık tutmuştur. Metallica, Rolling Stones, Beatles, Led Zeppelin, AC/DC, Guns'N Roses gibi efsanevi müzik gruplarına baktığınızda tarzları ne olursa olsun her grubun insanı alıp götüren; kendi içinde bir yolculuğa çıkaran şarkıları vardır. Örneğin Metallica'nın Nothing Else Matters'ı, Beatles'ın Yesterday'i ya da Guns'N Roses'ın November Rain'i bu şarkılar arasında sayılabilir. Pink Floyd'a geldiğimizde ise çoğu hayran bu şarkıyı 'Wish You Were Here (Keşke Burada Olsaydın)' olarak görür. David Gilmour pek alışılageldik olmayan 12 telli gitarı ile çaldığı ve söylediği, grubun diğer üyelerinden Roger Waters'ın da ona vokalde eşlik ettiği parça insanı alır götürür nedensiz. Bazen yağmurlu bir havada çalışan sileceklere bakarken bulursunuz kendinizi bazen de bir tepe başında yıldızlı gökyüzünü izlerken... Bazen en muazzam acılarınız gelir geçer şarkıyı dinlerken bazen de umutlanırsınız. Ama global manada bu şarkının ortak etkisi şudur ki şarkı çalarken sevdiğiniz uzanır dokunur elinize notaların arasından...

Hepimizin sevdiğimizi özlediğimiz ya da birini kaybettiği olmuştur. O anlarda dinlenebilecek en meşhur şarkı olan Wish You Were Here aslında romantik bir yazılma hikayesine sahip değildir. Şarkı, grubun tüm şarkılarını yazan ve grubu yöneten Syde Barret'ın uyuşturucu batağına düşmesiyle grubu kötü etkilemesi ve grubun ortak kararıyla gruptan atılmasıyla yazılmaya başlanır. Syde uyuştucu bağımlısı olduktan sonra günden güne solarken müzikal yeteneğini kaybeder ve üzülerek te olsa grup üyeleri onu gruptan atar. Sonrasında grup başarılı işlere imza atmaya devam etse de Syde'ın yeteneğini ve gruba kattıklarını unutmazlar. Onu onore etmek ve anmak adına otururlar ve Wish You Were Here parçasının şu nadide sözlerini yazarlar:

Demek, demek ayırt edebileceğini düşünüyorsun

Cennetten cehennemi? Mavi gökten acıyı?

Yeşil bir çayırı soğuk çelik raydan ayırt edebilir misin?

Tebessümü perdeden? Ayırt edebilir misin?

Sana kahramanlarını hayaletlerle mi takas ettirdilеr?

Sıcak külleri ağaçlarla? Sıcak havayı serin bir esintiylе?

Soğuk rahatlığı bir değişimle? Değiş tokuş ettin mi

Savaşta bir figüran rolü

Kafeste bir başrolle?

Nasıl diliyorum, nasıl diliyorum burada olmanı

Yıllar yıllı biz ikimiz bu akvaryum içinde yüzen iki ruhuz

Aynı eski yüzeyde koştukça, ne bulduk?

Aynı eski korkuları, keşke burada olsaydın...

Şarkı piyasaya çıktıktan sonra öylesine patlar ki Pink Floyd'un başarısına başarı katar. Yıllar içerisinde grubun ismi anılınca akla ilk gelen şarkı olur. Narin ezgilerle bezenmiş bu hafif sitemkar sözler milyarlarca insanın duygularına tercüman olur. Syde gruptan atıldıktan sonra asla bir daha grupla görüşmez ve ölene dek gözden uzak bir yaşam sürer ama denilir ki ölene dek Syde'ın evinden hep bir Pink Floyd plağının sesi gelir. Çalan şarkı da Wish You Were Here'dır.

Hepimizin Pink Floyd üyeleri gibi özlediğimiz, yanımızda olmasını istediğimiz birileri vardır. Kimimiz için uzakta olan sevgili, kimimiz için kaybettiğimiz bir yakın ya da arkadaştır bu. Şairin dediği gibi aynı gökyüzünün altında ya da aynı yeryüzünün üzerinde olsak ta insan dokunmak, sevmek ya da öpmek ister sevdiğini. Hayat kayıplarla ya da özlem doğuracak olaylarla doludur ancak her insan birilerine ihtiyaç duyar. Kısacık ömrümüzde el ele, yan yana mutluluğu yakalamak istediğimiz insanlar oldukça hayat bize umutla yeni güzellikler sunacaktır. Yeter ki biz sevdiklerimizin, onların bizlere kattığı şeylerin önemini bilelim. Her an kıymetlidir. Yeri gelince o insanla 1 saniye bile tüm dertlerinizi çözer.

Hepimizin gece karanlığında ya da yağmur huzurunda kalbimizle el uzattığımız o insanlar ile mutlu ve sağlıklı bir ömür geçirebilmesi dileğiyle...