'Başka Bir Aşk'ta' (En manalı kısa film)

Tüm sanat eserleri için düşünürsek, o eserde kendimizden bir şeyler bulduğumuz sürece o eser anlam kazanır. Bazen de o eserdeki mana bize çekici gelendir. Örneğin bir şarkıyı dinlediğimizde sözlerinde bulduğumuz sevinç, ayrılık, özlem ya da mutluluk bizim o şarkıyı dinlememizi ve kendimizle şarkı arasında bir bağ kurmamızı sağlar. Keza bir kitabı okurken kurgunun yaşadığımız acılara ya da güzel zamanlara ışık tutması bizi kitabı bırakmaktan alıkoyar. Üstelik bu olay dönemlik bir eşleşme de değildir. Yüz yıl önce yazılan bir kitapta karakterin yaşadığı aşk acısını bir asır sonra aynı şekilde yaşayabiliyoruz. Bestelenen bir şarkıdaki kederi on yıllar sonra aynı düzeyde hissedebiliyoruz. Tüm bu özellikleriyle sanat her dalıyla insan hayatında 'iyi ki var' dediğimiz şeylerden.

Gelelim bugün bahsetmek istediğim örneğe. Kişisel hayatımda sanatla uğraşan, kitaplar ve yazılar yazan bir sanatçı olarak her daim manayı öne koyanlardan olmuşumdur. Bir şarkı, bir tablo ya da bir kitapta kendi perspektifimden anlam ya da mana bulabildiğim düzeyde o eserle ilişki kurabilmişimdir ve sevmişimdir. Vereceğim örnek ise devasa kitlelerce bilinen, sevilen bir şarkı için hazırlanan ve orijinal klibi kadar ilgi görmemiş ya da keşfedilememiş kısa filmi. Şarkı 31 yaşındaki İngiliz şarkıcı Tom Odell'ın 'Another Love' isimli şarkısı. Şarkı çıktığı 2013 yılından beridir nice aşk acılarında, nice ayrılıklarda kulaklıklardan çalınmış; hislere tercüman olmuş bir şarkı. Şarkının orijinal klibi 415 milyonluk bir izlenmeye sahip ama size bahsetmek istediğim kısa film sadece 11 milyonluk bir izlenmeye sahip ki bu kısa film benim izlediğim en anlamlı kısa filmlerden biri açık ara. Sanatsal festivallerde ödüller alan kısa filmleri de katarak söylüyorum bunu. Peki beni bu kadar büyüleyen o mana nedir? Gelin beraber bakalım.

Öncelikle klip sokak direklerinin üzerindeki kayıp ilanları ile başlıyor. Kiminin ailesinden birisi kiminin ise en yakın dostu... Kayıp ilanlarındaki resimleriyle bizleri karşılıyor.

Sonrasında şarkıcı Tom Odell ve sevimli köpek dostunun sokağın köşesini dönüp kareye girmesi ile olay örgüsü başlıyor. Sanatçı kolundaki postacı tip çantasında kağıtlar taşıyor.

Çok geçmeden o kağıtların da birer kayıp ilanı olduğunu görüyoruz. Tom o ilanları ağaçlara, direklere zımbalayarak ilerliyor. Sokakta yanında geçtiği insanlara uzatıp bir nevi 'Görürseniz lütfen arayınız.' diyor mahcup bir edayla. Kayıp ilanındaki resimde ise bir hanımefendi var. Fotoğrafın üzerinde 'KAYIP' altında ise 'BU KADINI GÖRDÜNÜZ MÜ?' yazmakta.

Tom bu ilanları insanlara dağıtarak sokakta ilerlerken bir yandan da sürekli yoldan otobüsler geçiyor. Otobüsler bize yolculukları ve ayrılıkları çağrıştırır genelde. Sıralanmış dükkanların önünden geçen Tom'un karşısında, kadraja sarışın bir hanımefendi giriyor.

İkili birbirine yaklaşıyor. Tom herkese olduğu gibi o hanımefendiye de hızlıca ilanlardan birini uzatıyor ve yoluna devam ediyor.

Hanımefendinin elindeki ilanı detaylıca görüyoruz derken kadın yüzünü kameraya dönüyor ve bu kadının ilandaki kadın olduğunu görüyoruz. Keza kadın da o esnada bunu fark edip Tom'a dönüyor. İlk etapta her şey çok hızlı gerçekleştiği için tanıyamasa da arkasını dönünce Tom'u daha önce tanıdığını fark ediyoruz. Bakışlarında biraz şaşkınlık çokça suçluluk var.

Bu fark edişten sonra hanımefendi Tom'a sesleniyor ama Tom onu duymuyor. Adımlarını hızlandırıyor. Kadın ise aynı oranda hızlanıp Tom'a yetişmeye çalışıyor. Yetiştiğinde 'Merhaba Tom! Ben buradayım. Neden böyle bir ilan dağıtıyorsun?' diyerek şaşkınca gülümsüyor. Tom ise sadece 'Sen resimdeki değilsin.' deyip kaçıyor kadından. Kadın kovalamaya başlıyor genç delikanlıyı. Tom bu yabancının kendisine doğru koştuğunu görünce kaçmaya başlıyor. Bu kovalamacada bazı detaylar da var. İkili koşarken şehrin her yanında bu kayıp ilanlarını görüyoruz. Üstelik bununla da sınırlı kalmıyor. Kadın koşarken yanından geçtiği bir dükkanın içerisindeki televizyonda, haber bülteninde aynı kayıp ilanını görüyor. Sonrasında yüksekçe bir binanın en üstündeki reklam panosunda yine bu kayıp ilanını fark ediyor.

Hava gittikçe kararıyor ve Tom yaşadığı yere geliyor. Kadın ise arkasından ısrarla onu takip ediyor. Tom dairesine girdiğinde yatağının yanındaki yazıcının hala onlarca kayıp ilanı bastığını görüyoruz. Tom birkaç tanesini tabiri caizse avuçlayıp yüzlerce ilanın asılı olduğu duvara karşı şarkının en yüksek kısmına giriş yapıyor. Öylesine kederle ve isyanla söylüyor ki gerçek bir serzeniş söz konusu. O esnada kadın içeri giriyor ve tüm bu ilanları görüyor. Tom ise hala deliler gibi ilanları duvara asmaya devam ediyor.

İşte o an hem fotoğraftaki kadın hem de biz tüm bu olanları çözüyoruz. Yönetmenin tam burada koyduğu kare ve kadının bakışlarındaki hüzün, pişmanlık bize anlatan her şeyi...

İşin aslı şu ki bu hanımefendi Tom'un ayrıldığı kız arkadaşı. Otobüslerle, kayıp ilanlarındaki cümlelerle bu 'ayrılık' bize anlatılıyor. Tom elindeki ilanlarla kaybettiği aşkını arıyor sokak sokak. Kız arkadaşı ilanı tutup 'Tom! Ben buradayım!' dediğinde ise Tom'un tek tepkisi 'Hayır sen 'O' değilsin' oluyor çünkü Tom şu mesajı vermek istiyor: 'Sen aşık olduğum kadın değilsin. Onun gibi görünmen umrumda değil. Sen değiştin ve ben aşkımı kaybettim.'

Bu esnada şarkı ve sözler pik yapıyor. Bizler ve kadın olayı çözmenin şaşkınlığındayken Tom bir ilan daha asıyor duvara. Duvarın karşında kederle dururken kadın yanında duruyor. İkilinin elleri o an tek gördüğümüz. Eller öylece dururken kadının eli neredeyse bir mikro jest ile Tom'un eline giderken Tom'da ona uzanıyor ve eller kavuşuyor. Ufak bir detay daha var. Kadının eli ekranın %75'ini kat ederken Tom'un eli %25 giderek onunla kavuşuyor. Burada ise Tom'un kırgınlığından dolayı kız arkadaşından emek beklediği ve de kızın bunu gösterdiği nakşedilmiş. Küle dönen aşk o esnada tekrar alevleniyor çünkü kadının Tom'a uzanan eli; tekrar denemeyi, bir adım gelmeyi temsil ediyor. O an arkadan gelen tren sesi ise yeni bir yolculuğu bizlere duyuruyor. Böylece bu güzel ve manalı kısa film sona ermiş oluyor.

Şarkının bir o kadar anlamlı sözleri ise şöyle:

Seni bir yere götürmek istiyorum, böylece önemsediğimi bilirsin

Ama hava çok soğuk ve nereye götürsem bilmiyorum

Sana hoş bir kurdelede nergisler getirdim

Ama geçen bahar açtıkları gibi açmayacaklar

Ve seni öpüp iyi hissettirmek istiyorum

Sadece gecelerimi paylaşmaktan çok yoruldum

Ağlamak ve sevmek istiyorum

Ama tüm gözyaşlarım tükendi

Başka bir aşkta, başka bir aşkta

Tüm gözyaşlarım tükendi

Başka bir aşkta, başka bir aşkta

Tüm gözyaşlarım tükendi

Başka bir aşkta, başka bir aşkta

Tüm gözyaşlarım tükendi, tükendi

Ve eğer birisi seni incitir ise, dövüşmek isterim

Ama daha önce ellerim pek çok kez kırıldı

Ve ben de sesimi kullanacağım, çok kaba olacağım

Kelimeler, her zaman kazanırlar ama ben kaybedeceğimi biliyorum

Ve sadece bize ait olan bir şarkıyı söylerdim

Ama hepsini başka bir kalbe daha önce söyledim

Ağlamak ve sevmeyi öğrenmek istiyorum

Ama tüm gözyaşlarım tükendi

(Oh, aşka ihtiyacım var, şimdi, kalbim düşünüyor ki)

Sadece bize ait olan bir şarkı söylemek istiyorum

Ama hepsini başka bir kalbe daha önce söyledim

Ağlamak ve aşık olmak istiyorum

Ama tüm gözyaşlarım tükendi

Başka bir aşkta, başka bir aşkta

Tüm gözyaşlarım tükendi

Başka bir aşkta, başka bir aşkta

Tüm gözyaşlarım tükendi

Başka bir aşkta, başka bir aşkta

Tüm gözyaşlarım tükendi, tükendi